Hukuk Kliniği

Hukuk kliniği uygulaması, bir hukuk öğretimi ve eğitimi yöntemi olduğu kadar hukuk fakültelerinin doğrudan doğruya topluma yönelik hizmette bulunma politikasının da bir sonucudur. Bu eğitim ve toplumsal sorumluluk politikası, dünyada 1960’lı yıllarda ABD’deki hukuk eğitiminde uygulanmaya başlandı. O tarihlerde, özellikle ırk ayrımcılığının alt edilemediği bir toplum hayatı içinde, hukukun sağladığı güçten yoksun siyah Amerikalıların haklarının korunması hedefi ön plandaydı. Genel olarak hukuk kliniği uygulamasının geri planında, hukuk hizmetinden yeterince yararlanamayan toplum kesimlerinin kendi hayatlarıyla ilgili sorunların çözümünde veya işlerinin takibinde, hukuktan yararlanmalarına olanak sağlamak, fırsat sunmak ve destek vermek düşüncesi bulunur.

BİLGİ Hukuk Fakültesi, klinik eğitimine başladığı 2003 yılından önceki iki yıllık hazırlık dönemi boyunca, ABD’de, Washington, DC’deki American University ve Georgetown University; Macaristan’da, Budapeşte’deki Eötvös Lorand University (ELTE) ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nde, Natal’de bulunan University of KwaZulu hukuk fakülteleri ile klinik hukuk öğretimi ve eğitimi alanındaki uzun ve güçlü deneyimlerini dikkate alarak, bu yöntemin kullanılmasıyla ilgili farklı alanlarda işbirliğinde bulundu. Bu merkezlerde ve İstanbul’da çalışma toplantıları düzenledi ve bu alandaki kapasitesini arttırmaya yönelik bir program takip etti.

Hukuk kliniği eğitimi, öğrencilerin hukuk bilgisini, gerçek hayat ilişkilerinde doğacak uyuşmazlıklarda sunacakları bir bilgi hizmeti sayesinde, hukuktan yararlanmayı yaygınlaştırmayı hedefler. Bu, bir vekâlet ilişkisi değildir fakat ilgili öğretim üyelerinin gözetiminde, gerek duyulan hukuk bilgisini sunma ve bunu doğru kanallardan kullanmaya yönelik ve karşılıksız bir bilgilenme desteğidir. Dünyadaki daha olgunlaşmış örneklerde, öğrenciler vekâlet ilişkisi içinde,  dava takibi de yapabilmektedir.

BİLGİ Hukuk Fakültesi’nde, Hukuk Kliniği iki yarıyıl (Güz ve Bahar) süren  bir derstir.  Bu dersi alan öğrenciler, ilk yarıyılda dershane ve üniversite ortamı dışında yapacakları çalışmalara yönelik bir hazırlık döneminden geçmektedir. Öğrenciler, bu dönemde, mülâkat yapma, görüşme ve iletişim kurma, hukuki sorun tanımı ve çözümü, dezavantajlı gruplarla iletişim kurma, yoksulluk, sosyal dışlanma ve hukukun güçlendirme amacı üzerine beceriler kazandıktan sonra, ikinci dönemde doğrudan doğruya “alan” çalışmalarına başlamaktadır.

Bu bağlamda, bu dersi alan öğrencilere iki farklı hukuki faaliyet alanı sunulmaktadır. Bunlardan ilki “Uygulamalı Hukuk Kliniği” başlığı altında yürütülen bir çalışmayı kapsar: Avukatlık hizmetinden yararlanma ve hukuki bilgiye erişme olanağı, içinde bulundukları sosyal ve ekonomik şartlar nedeniyle sınırlı olan kişilere, onlarla görüşülerek, hukuki araştırma yapıp, gerektiğinde yazılı olarak hukuki bilgi desteği verilmektedir. Bazı durumlarda, Klinik öğrencilerinin, bu destekten yararlanmak isteyen kişilerin ilgili kamu yönetimlerinde yapacağı başvurularda, kendilerine refakat etmesi ve oradaki başvurularının hazırlanmasında yardımcı olmaları da gerekmektedir. 2004 yılında aile ve mülteci hukuku konularında çalışmaya başlamış olan bu klinik, seneler içinde İş Hukuku, Tüketici Hukuku ve diğer birçok alana yayılmış ve birkaç yıl önce dijital ortamla ilgili ilişkiler bağlamında, siber haklar alanına da yayılmıştır. Bugün, BİLGİ Hukuk Kliniği bünyesindeki uygulamalı hukuk kliniklerine sunulmuş toplam dosya sayısı 200’ün üzerindedir.

BİLGİ Hukuk Fakültesi Klinik öğrencilerinin yürüttüğü ikinci faaliyet alanı, “Gündelik Hayatta Hukuk Kliniği” başlığını taşır. Bu çerçevede gerçekleştirilen çalışmalar arasında, Adalet Bakanlığı’nın izni sayesinde, İstanbul’da bulunan bazı cezaevlerindeki (Bakırköy, Maltepe, Ümraniye) hükümlü ve tutuklulara hem cezaevi hayatında hem de cezaevi dışında ihtiyaç duyabilecekleri hukuki bilgiler verilmektedir. Bu cezaevlerinin kendi mekânlarında gerçekleştirilen ve dokuz hafta süren bu eğitim seminerleri haftalık belirlenen konu başlıkları üzerinden interaktif yöntemler kullanılarak yürütülmektedir. Bugüne dek Hukuk Kliniği dersini alan 400’e yakın mezunun büyük çoğunluğu Gündelik Hayatta Hukuk Kliniği dersini de almıştır. 2017 yılına kadar bu kategori Hukuk Kliniği bünyesinde, anılan cezaevlerinde dokuz haftalık hukuk eğitimine devam ederek sertifika almaya hak kazanan hükümlü sayısı 980’dir.

Öğrenciler, yukarda anılan her iki Klinik faaliyet alanında da, Hukuk Fakültesi’ndeki eğitimleri boyunca, diğer derslerde öğrendikleri kuramsal hukuk bilgilerini uygulama olanağı bulmakta, aynı zamanda gerçek hukuki uyuşmazlıklarla ilgili vakalarda, öğretim üyelerinin gözetiminde, hukuken yol gösterici bir sorumluluk üstlenmektedir. Klinik çalışmasının doğrudan doğruya ilgili kişilerle görüşerek yerine getiriliyor olması, bu sorumluluğun etkisini ve değerini daha da yükseltmektedir. Verilen sosyal hizmet kadar, bunun yerine getiriliş biçimi de, bir hukuk eğitiminde sahip olunması gereken bilgi, beceri ve sorumluluk bilinci bakımından büyük önem taşımaktadır. Özellikle hukukun ve hukuk kurallarının temel öznesinin insan olduğunu dikkate alırsak, hukuk öğrencilerinin gerçek insanlarla yüzleşip onları hukuken aydınlatıp güçlendirmesi ve sorunları için yol göstermesi, her iki taraf bakımından da kayda değer bir insani kazanımdır.

Hukuk Kliniği programı, Fakültemizce, Türkiye eğitim çalışmaları ve bölge ülkelerinde de bu eğitim deneyimini paylaşmaya yönelik  bir iletişim ve işbirliği içinde geliştirildi ve bunun sonuçlarını da hızla elde etti. Örneğin Gündelik Hayatta Hukuk Kliniği, 2005 yılında, Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi  (ERG) tarafından belirlenen, “Eğitimde İyi Örnekler” arasında yer almaya layık bir eğitim modeli olarak kabul edilmiştir. Ayrıca, Bilgi Hukuk Kliniği mensuplarınca, Afganistan, İran, Lübnan, Mısır, Pakistan, Suriye ve Ürdün’deki hukuk öğretimi ve hukukçu eğitimi faaliyetleri çerçevesinde, İstanbul’da konferans ve eğitim çalışmaları düzenlenmiş; Afganistan, Lübnan ve Pakistan’da, BİLGİ’de uygulanmakta olan Hukuk Kliniği modeli yerel hukuk çevrelerinin bilgisi ve tartışmasına sunulmuştur.

Hukuk Kliniği’nin cezaevlerinde yürütülen kısmı, Türkiye’de, hukuk fakültelerince, ceza infaz kurumlarında en uzun zamandır sürdürülen bir program olması ve bu programın başarısı Adalet Bakanlığı’nın da ilgisini çekmiştir. Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Dairesi yetkilileri hem Hukuk Kliniği’ni kampüsümüzde ziyaret etmiş hem de bir ceza infaz kurumundaki dersleri izlemişlerdir. Daha sonra, Strateji Geliştirme Dairesi tarafından hazırlanan yargı reformu strateji belgesine hukuk klinikleri bir model olarak dahil edilmiş ve böylece ilk defa İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından geliştirilen bu uygulama, Türkiye’deki tüm hukuk fakülteleri için de tavsiye edilen bir model haline gelmiştir. 2016 yılı Kasım ayında, BİLGİ Hukuk Fakültesi dâhil, Türkiye’deki 14 (12 devlet ve iki vakıf üniversitesi) üniversitenin hukuk fakültelerinde bu hukuk eğitimi ve hizmeti modelinin uygulanması amacıyla, bu kurumlar arasında bir Protokol imzalanmıştır.