Türkiye'de Kutuplaşmanın Boyutları 2017-Araştırma Bulguları Sunumu

güncelleme: yayınlama:

Tarih: 5 Şubat 2018, Pazartesi
Saat: 11.00-12.30
Yer: santralistanbul Kampüsü, E1-301

Konuşmacılar: 
Doç. Dr. Emre Erdoğan (BİLGİ Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi)
Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci (BİLGİ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı, Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi)

İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin, Marshall Fonu’nun (GMF-German Marshall Fund) bir projesi olan Karadeniz İşbirliği Fonu’nun (BST-Black Sea Cooperation Trust) desteğiyle yürüttüğü, Kasım-Aralık 2017 tarihlerinde 2004 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen “Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları” Araştırması sonuçları, oldukça yoğun olan siyasi gündemde Türkiye’deki siyasal kutuplaşmayı farklı boyutlarıyla ele alıyor.

İlk defa 2015 Kasım seçimleri sonrasında gerçekleştirilen araştırma çalışması Türkiye’de farklı siyasi parti tabanları arasındaki sosyal mesafenin yüksek olduğunu, parti taraftarlarının diğer parti taraftarlarından kendilerini daha üstün gördüklerini ve siyasi parti taraftarlığıyla siyasal kimliklerin iç içe geçtiğini ortaya koymuştu. Siyasal kutuplaşmanın gazete ve televizyon tercihlerinde de görüldüğü, her parti tabanının kendisine yakın mecralardan haber almayı tercih ettiği öğrenilmişti. Araştırma, bireyler arasında karşılıklı etkileşimi sağlayacak ortak alanların yeniden inşa edilmesi gerektiği sonucunu çıkarmıştı.

Türkiye toplumunun son iki yılda yaşadığı siyasi ve sosyal gelişmelerin siyasal kutuplaşmayı nasıl etkilediğini anlamak amacıyla yürütülen 2017 araştırması da benzer sonuçlara ulaştı. Araştırma sonuçları;

Parti tabanları arasında sosyal mesafenin varlığını koruduğunu,
Parti taraftarlarının diğer parti taraftarlarına kıyasla kendisini ahlaki olarak üstün gördüğünü,
Diğer parti taraftarlarının siyasal özgürlüklerinin kısıtlanmasına dair bir istek bulunduğunu
gösteriyor.

Araştırma sonuçlarında ayrıca bireylerin siyasal konularda bilgi alma kanallarını siyasi parti tercihleri doğrultusunda belirledikleri de görülüyor. Çalışma, bütün bu konulardaki ayrılıkların yanı sıra Avrupa Birliği’yle ilişkiler hakkındaki algıların ve Suriyeli mültecilere karşı olumsuz tutumların önemli bir ortak payda olduğunu da ortaya çıkardı.

Görseller