BİLGİ Müzik Bölümü Başkanı Tolga Tüzün’ün ses tasarımı Venedik Bienali 58. Uluslararası Sanat Sergisi’nde
Dünyanın önde gelen sanat etkinliklerinden Venedik Bienali 58. Uluslararası Sanat Sergisi, bu yıl 11 Mayıs-24 Kasım 2019 tarihleri arasında düzenleniyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) koordinasyonunda, Fiat’ın sponsorluğunda gerçekleştirilen Türkiye Pavyonu’nda bu yıl sanatçı İnci Eviner’in “Biz, Başka Yerde” başlıklı yapıtı sergilenecek. Yapıtın ses tasarımını İstanbul Bilgi Üniversitesi Müzik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tolga Tüzün yaptı.
Biz, Başka Yerde, toplu yer değiştirmelerin sonucunda ortaya çıkan mekânlara dair bir yapıt. Hazırlıkları devam eden sergi, izleyicileri, bu mekânlardaki kişilerin birbirleriyle ve kendi anılarıyla ilişki kurma biçimleri hakkında düşünmeye davet edecek. İnci Eviner’in, yeniden biçimlendirdiği nesneler ve yarattığı hayali karakterleri çeşitli ses unsurlarıyla bir arada kullandığı bu yapıt, Türkiye Pavyonu ziyaretçilerine kayıp, silinmiş ve başka yerde olma hissini yaşatacak. Türkiye Pavyonu için yaratılan mekân, karakterler ve objeler, Alman siyaset bilimci Hannah Arendt’in 1943 yılında kaleme aldığı Biz Mülteciler adlı metinde bahsettiği mücadelelere dair bir anlatı sunacak.
Türkiye Pavyonu’nun içerisinde yansıtılacak videolarda performans sanatçısı ve dansçı Canan Yücel Pekiçten, Melih Kıraç ve Gülden Arsal yer alıyor. Videoların görüntü yönetmenliğini Aydın Sarıoğlu, post prodüksiyonu ise Cem Gökçimen ve Cem Perin yapıyor. Projenin görsel kimliğinin ve Türkiye Pavyonu’nun açılışıyla birlikte ziyaretçilerle buluşacak yeni yayının tasarımını ise Okay Karadayılar ve Ali Taptık (ONAGÖRE) üstleniyor. Venedik Bienali’nin ana mekânlarından Arsenale’de yer alan Türkiye Pavyonu’nda görülebilecek serginin küratörlüğünü Zeynep Öz üstleniyor. Projenin mimari tasarımı Birge Yıldırım Okta ve Gürkan Okta’ya, ses tasarımı Tolga Tüzün’e ait.
İnci Eviner, Biz, Başka Yerde ile ilgili olarak şunları söylüyor: “Bu figürler diğer yarılarını bulmak için mekân boyunca hiç durmadan yer değiştiriyorlar. Bu çaba aslında kesintiye uğratılmış, iptal edilmiş hafızalarını ve bedenlerini yeniden ele geçirme çabasıdır. Figürler bu kurguyu yaparken mitolojiler, anılar ve günlük hayatın alışkanlıkları ile neşe ve acılarını birer birer toplayıp yerlerine yerleştirmek zorunda kalıyorlar. Kendimi bütün bunlara tanıklık etmek için olayların içinde ve aynı zamanda dışında tutmaya çalışıyorum. Tanık olmanın sorumluluğu, biz olmayı sorgulamaktan geçiyor.“
Tolga Tüzün’ün ses tasarımı da Eviner’in yer değiştiren figürleri gibi mekanın içinde yerlerini sonsuzca arayan ses objelerinden oluşuyor. Mekanın içinde dolaşan sessel figürler hem mekanla, hem onun deneyimleyen izleyiciyle, hem de Eviner’in desenleri, videoları ve objeleriyle etkileşime geçiyorlar: kopuşlar, kesintiler, süreksizliklerin sesteki kompozisyonu mikro yerleri tanımlarken, makro mekan bu ses objelerin hareketliliği ve polifonisiyle her an yeniden tanımlanıyor. Bu sayede bulunduğunuz yer başka bir yere, mekana dair edinilmiş olan algı başka bir mekan algısına dönüşme potansiyelini her zaman taşıyor. Tüzün bu ses hareketliliğini Eviner’in kurguladığı yapının içine yerleştirdiği 22 hoparlörle sağlıyor. Ses objeleri bazen kulaklarınıza fısıldıyor, bazen ayaklarınızın altında dolaşıyor; izleklerini tanımlayan harita her an değişiyor, sesler de Eviner’in figürleri gibi hep başka bir yerde tamamlanıyorlar.
Proje hakkında: https://www.iksv.org/tr/projeler/inci-eviner
Türkiye Pavyonu hakkında: https://www.iksv.org/tr/venedik-bienali-turkiye-pavyonu/hakkinda